Kayıtdışı

13 Metrekare Sanat Kolektifi, “Kültür İçin Alan” desteğiyle yürüttüğü “Kayıtdışı” projesinde, farklı disiplinlerde çalışan onsekiz sanatçının ürettiği işler üzerinden Mardin’de kentin ve mimari mekânların resmi olarak kayıt altına alınanın dışındaki kolektif belleğine odaklanıyor. Proje, mekânların ortak kaderleri olan yıkım, yabancılaşma, terkediliş ve  kimliksizleştirme bağlamları üzerinden resmi ve gayri resmi anlatı kalıntılarını, arkeolojik kazı misali sosyo-kültürel katmanlarla birlikte değerlendiriyor. Mekânların bilinmeyen belleğine dair sürülen izler, bir bütünün çatlağından sızar gibi bizlere bambaşka kapıları aralıyor. “Kayıtdışı” projesi kapsamında farklı zaman diliminde inşa edilen mekânların belleği, çağdaş sanat, fanzin ve edebiyat anlatıları gibi çeşitli sanatsal üretimlerle ortaya çıkan muhayyel imgelerle gün yüzüne çıkıyor.

Mekânlar, sanatçıların kendi kent deneyimleri üzerinden, ilk kullanıcıları ve işlevsel dönüşümleri ile değerlendirilirken, kültür taşıyıcıları ve basılı kaynaklar aracılığıyla yeniden üretilmiştir. Kimlik, aidiyet, zorunlu göç gibi kavramların mekânlarla birlikte varoluşu, zaman-mekansal bir bağlamda irdelenir. “Kayıtdışı” projesi ve sergisi, bir filmde sansürlenen ya da filmin dışında kalan sahnelerin yeniden filme dâhil edilmesi olarak da okunabilir. Proje süreci ve üretilen çalışmalar bu bağlamda ana akım tarihsel anlatının dışında kalan ve kolektif bellekte biriken anlatıları da yeniden görünenin döngüsüne dahil ediliyor. Sanatçıların mekâna özgü olarak ürettikleri çalışmalar, kent deneyiminin mekân ve hafızanın muğlaklığını nasıl açığa çıkarabileceğinin görsel ipuçlarını sunuyor.

Kayıtdışı projesi kapsamında sanatçılardan Mehmet Ali Boran, Mezopotamya ovasındaki dört höyükten hareketle ürettiği “Bekleyiş” adlı video çalışmasında, zaman ve mekanı baz alarak animizm, feodalite, iktidar ve siyasete göndermeler yapar. Yeni dönem güvenlik sistemlerinin jeo aracılığıyla denetim mekanizmasının işleyişine ve bu vesileyle de mekânın her defasında yeniden nasıl üretildiğini sorgular. Cebrail Özmen, Gurs vadisinde yer alan hidroelektrik santralinin yarattığı ekosistem tahribatına direnen doğaya dikkatleri çeker. “Santral” adlı çalışmasında ürettiği duyumsal videonun yanı sıra, alanda yaptığı müdahale ile artık doğa ile bütünleşmiş eski santral borularının varlıklarını görünür kılar. Murat Küçük, “Sayfiye Hali” adlı fanzin çalışmasında Mardin’deki sayfiyelerin mekânsal, ekolojik ve demografik dönüşümüne dikkat çeker. Bir hatırlatma denemesi olarak ürettiği fanzini basılı ve elektronik olarak dağıtır. Mehmet Çimen, “İnşa” adlı çalışmasında ürettiği videoda askeri bir kışlanın müzeye dönüşümünün hikayesini yeni medya aracılığı ile ironik bir gölge oyununa çevirir. Sürekli değişen mekânın politik olarak, konjonktürel ittifaka göre değişebileceğine dikkat çeken sanatçı yerleştirme olarak da sergi mekânında bir inşaat iskelesini hazır bulundurur. 

Veysi Anuk ve Hasan Atılgan’ın ortak çalışması “Yapıbozum Kuyuları”, mekâna özgü olarak üretilmiş bir yerleştirmedir. Çalışmada hiçbir sanatsal değeri olmayan şeffaf poşetlerin üzerine yapılan müdahaleler ile bunların kuyu suyunun yüzeyinde belirenyansımaları birer imgeye dönüşür. Bu imgeler, kuyuların karanlığına atıfta bulunarak geçmişimize ve kendimize dair birçok anlatıyı şeffaflaştır. Adnan Toparlı, Tarihi Emir hamamı ile ilgili ürettiği “İz” adlı videoda toplumsal cinsiyet rolleri ve yön bulma travması üzerinden, kişisel bellek vasıtasıyla zaman mekan mefhumunu sorgular. Canan Budak, “Taşların Akrabalığı” adlı çalışmasında, yıllardır insan merkezli tahakkümün hüküm sürdüğü Mardin Kalesine odaklanır. Çalışma, kaleden devşirilen taşları bir araya getiren bir yerleştirmeden oluşur.  Minyatür bir tasnif alanı üzerinden mekânı yeniden üretir. İbrahim Ayhan, “Aidiyet” adlı çalışmasında inanç sistemlerinin dayattığı otoritenin mekânda oluşturduğu deformasyona odaklanır. Sanatçının üretimi, mekânın güney duvarına yansıtılan haç sembolünün mekandan kazınmasının yarattığı duyusal durumu temsil eden bir figürün izi ile kıble yönüne yerleşen seccadenin üzerinde oluşan ibadetin izlerini biraraya getirir. Mehmet Sait Tunç, Amerikan Koleji (Prot) ile ilgili yaptığı sözlü tarih çalışmaları sonucunda, mekânın önemli şahsiyetlerinden Miss Fenengay’ın hafızalardan silinmeyen şapkasını anıtsallaştırmıştır. Prot’ta yetim kız çocuklarına verilen dantel eğitiminden yola çıkarak “Sürgün” adlı çalışmasında bir masa örtüsünü anıtsal bir imge olarak şapkaya dönüştürür. Amar Kılıç, Cinnenci evi ile ilgili “Mülk Allah’ındır” isimli çalışmasında aidiyet ve mülkiyet olgusu üzerinden mekânların sırlarını ve eşiklerin ardında görünmeyeni sorgular. “Asla!” adlı çalışması ise Şemme Hatunun direnişini, izleyicilerin katılımcı bedensel deneyimi ile sanatsal forma dönüştürür. Büşra Akgeyik, “Armağan” adlı çalışmasında, çıkmaz sokakta bulunan çeşme ve yatır mekânının belleği ile ilgili gerçekleştirdiği üretimlerle toplumsal hafızasından silinen mistik ritüelleri tekrar hatırlatıp kentte bir hafıza yoklaması yapar. Flaneur İnisiyatifi sanatçıları, değişim, dönüşüm, mekân, barınma, aidiyet ve kimlik gibi kavramlar üzerinden mekânı sorgular.  “Dünden Artanlar”, “İsimsiz”, “Doğum Yaşam Ölüm” ve “Sakin-siz” adlı çalışmalar, mekânın değişimi ve dönüşümündeki katmanları referans alarak, izleyiciyi hem duyumsal hem de görsel olarak mekânın bilinmeyen belleğini keşfe sürükler. Nurullah Değer, mekânla ilgili anlatılarında göç, kayıp, yerinden edilme, olmak ya da olmamak üzerine düşündürürken, “Göç” adlı çalışması deforme edilen bir halı yerleştirmesinden oluşurken, “Tavit” isimli çalışması ise mekânın bilinmeyen bir portresini öne çıkaran temsili bir gömlek enstalasyonudur. Îrfan Amîda, “Taşın Kırığı” adlı çalışmasında kentin köy ve ilçelere ulaşımını sağlayan Surur Garajı’nın kendi hafızasındaki yeri ve tanıklıkları üzerinden bir edebi anlatı üretiyor. Böylece, kişisel belleği ile kolektif bellek arasında bir bağ kuruyor. 

Sanatçılar ve Mekanlar

Aysel ALVER / Aydın İldoğan
Leyla Keskin / Erkan Muratoğlu
Amar Kılıç / Hilal Yaşlı
Canan Budak / Hasan Özcan
Hamdullah Aydoğan / Şeyhmus Bartan
Ayhan Akikol / Mehmet Toparlı
Ayda Bayruğ / Riva Ezilmez
Baran Aykutbay / Selahattin Babat